-Disruption, sektör normlarından farklılaşarak, müşterilerimize her zaman yeni bakış açıları, yeni alanlar ve fırsatlar sunmamızı sağlayan bir yaklaşım.
-Sadece yaratıcı fikirler üretmeye değil, tutarlı şekilde yaratıcı fikirler üretebilecek bir ajans kültürü yaratmayı hedefledik. Bunun için yaratıcılığın da yaratabileceği bir ortam hayal ettik.
-Sadece fikir bulan bir ajans olmak yerine, fikirlerin prototiplere dönüştüğü ve test edildiği bir çalışma ortamı yarattık.
-Disruption konvansiyonel yaklaşımlara meydan okumak, varsayımları ve önyargıları ortadan kaldırarak yenilikçi ve vizyoner fikirleri hayal edebilmektir.
-Disruption, gidişatın sorgulanmasını, daha önce yapılan ve yaşananlarla bağlantıların koparılması ve alışılagelmişlerin reddedilmesini içerir.
-Disruption, 3 aşamadan oluşur: Konvansiyon, Ezber Bozma ve Vizyon.
-Şirketlerin başarısı, sorgulama, hareket kabiliyeti, ve devinim becerilerine dayanır.
-Ezber bozma, hayal gücü için bir katalizör ve önümüze sayısız yol açan bir rehberdir.
-Reklamları yaratan kişiler, günlük hayattan ve bir ülkenin kimliğini oluşturan yaklaşımlardan ilham alır.
-Hepimiz başkalarının deneyimlerinden yararlanarak kendimizi geliştirebileceğimize ve zenginleştirebileceğimize inanmalıyız. Yaratıcılık fanusta çıkmaz.
-İlham ve yaratıcılık kaynakları ne kadar çok olursa, yeni fikirler için o kadar çok fırsat doğar.
-İlhamın her iki yönde gelişmesi gerekir. Eğer “yerel düşünüp” küresel hedefler taşımamız gerektiğine inanıyorsak, diğer ülkelerin kendine has özelliklerini ve garipliklerini anlamaya çalışmak yararlı olur.
-Retrospektif: Geriye Dönük Bakış
-Reklamcılıkta, günlük hayatı gözlemek ve ürün deneyimini anlamak başlıca ilham kaynağını oluşturur.
-Fikir, faydayı büyütür.
-Fikirler güçlendikçe etkileri o kadar yüksek olur. Daha somut ifadeyle: Ne kadar güçlüyse, o kadar değişik ve çeşitli uygulamalara imkan verir. Uygulamaların çeşitliliği kampanyanın zayıflamasını önler. Daha da iyisi, sayıları ve çeşitliliği bizzat fikri güçlendirir.
-Yaratıcı bir sıçrama için bir basamağa ihtiyacınız vardır ve ilham verici bir strateji, fırlatma rampası gibidir.
-Fikir, izleyiciyi etkilemeli; düşünce ise ikna etmelidir.
-Delilik, sürekli aynı şeyleri yaparak farklı şeylerin gerçekleşmesini beklemektir.
-Aşırı rekabetin egemen olduğu bu dünyada artık eski reçeteleri kullanamayız. Alışkanlıklarımızdan vazgeçip, yeni olandan korkmamalıyız. Değişimden korkmaktan vazgeçip yaratıcılığa oynamalıyız. Daha kesin bir ifadeyle, ikisi arasındaki ilişkiyi ve yaratıcılığın değişimini yönetmenin bir yolunu bulmalıyız.
-“Doğru çıkacak tek tahmin, hiçbir öngörünün gerçekleşmeyeceğidir.” -Charles Handy
-Süreksizlik değişimi yaratır.
-Değişim bir kalıbı takip etmiyor. Bu nedenle artık tepetaklak, başaşağı, ileriye geriye, içeriye dışarıya doğru düşünmeye başlamamız gerekir.
-Bakış açımızı tersine çevirdiğimizde ortaya çıkan kırılmalar yeni vizyonların doğmasını sağlar.
-Cesur bir marka gelip statükoyu sarsıncaya kadar piyasalar oturmuş – yani katı- gözükür.
-Süreklilik yaratmak için değişimi kabul etmeniz gerekir.
-Eğer kendi markanızla rekabete girmeyi reddetseniz, gelişiminiz durur, sabit kalırsınız.
-Riskin yeniden keşfedilmesi için değişimin katalizörü olarak görülmesi gerekir.
-Başarılı şirketlerin ortak özelliği, değişimi kendisinden korkulması yerine kucaklanması ve yararlanılması gereken bir dost, müttefik olarak görmeleridir.
-Reklamın amaçlarından biri de, insanların markayı yeniden okumasını ve onu taze bir bakış açısıyla görmelerini sağlamaktır.
-Fikir bulma işi şansa bırakılmaz. Bir dahinin yaratıcı kıvılcımına da güvenemeyiz. İşte bu nedenle yepyeni bir yöntem ortaya koyduk. Bu yöntem daha önce yapılanlara ve söylenilenlere güvenmeme esasına dayanır.
-Disruption, pazardaki konvansiyonları tepetaklak edebilecek ve sonra da yeni bir vizyona ulaşmayı sağlayabilecek veya mevcut bir vizyona yeni bir içerik katabilecek bir stratejik fikir bulmaktır.
-Tanımlamalardan hep çekinmeliyiz. Etimolojik anlamda tanımlamak bir şeyi sona erdirmek anlamına gelir. Diğer bir deyişle sınırlar koymak. Ezber bozma ise bunun tam tersini bozmayı amaçlar; sınırların ortadan kaldırılmasını, ileriye doğru itilmesini içerir.
-Birisi sürekli tazelenmenin yolunu bulmadıkça sağlıklı bir markanın hep sağlıklı kalacağının garantisi yoktur.
-Önemli olan stratejik düzeyde alışılmış düşünce yapısından uzaklaşabilmektir.
-Konvansiyonlar statükoyu koruyan hazır fikirlerdir. 3’e ayrılır: Pazarlama, tüketici ve reklam.
-Demode çerçevelere bağlı kalmak, yaratıcı işleri enerjiden yoksun bırakır.
-Vizyon, hayalinden günümüzden geleceğe sıçramasıdır. Markanın zaman içinde ulaşacağı noktanın zihinden canlandırılmasıdır.
-Üründen markaya doğru gittiğinizde, bir cisimden bir kişiliğe doğru gitmiş olursunuz.
-Disruption amacı, markaya yeni bir güç katmak ve zaman içinde onu vazgeçilmez kılmaktır.
-Markanız ortadan kalktığında neler olurdu? İnsanlar neyin eksikliğini hissederdi? Eğer cevaplar hayır ise, tehlike çanları çalıyor demektir.
-Yeniden çerçeveleme, nesneleri, problemleri, durumları farklı şekillerde görme, onlara farklı yönlerden bakma, onları farklı perspektife koyma veya farklı bir bağlamda değerlendirme yeteneğidir.
-Disruption, gençlik aşısı gibidir. Markaları tekrar gözönüne çıkarır.
-Yaratıcılık değişimi yönetmenize yardımcı olur.
-Eğer biz değişimi yaratmazsak, değişim bizi yaratır.
-1968’te Valeri Brumel 2.20 metre ile dünya yüksek atlama rekorunu elinden tutuyordu. Ta ki Dick Fosbury konvansiyonları yıkana dek. O zamana dek herkes yüzüstü atlama yaparken, o sırt üstü atlama yaptı ve günümüzde kullanılan stilin sahibi oldu.
-Konvansiyonlardan uzaklaşmak ezber bozmanın doğumunu başlatır.
-Konvansiyon, düşünülmesi ve yapılması alışılagelmiş ve yerleşmiş kurallarla uyumlu, kabul gören kuraldır.
-Alışkanlıklar rahatlık yaratır ve bu da değişimi engeller.
-Eğer ürün veya hizmet ilginç değilse, üstün bir ürün yaratmak boşuna gayrettir.
-Konvansiyonları alt üst etmenin herkesin yaptığının tersini yapmak olduğunu düşünenler de olabilir. Bu yanlıştır. Bu muhalif pazarlamadır.
-Disruption 3 aşamayla gerçekleşir: Konvansiyonların incelenmesi, önyargıların ortaya çıkarılması, mevcut durumdan kopuş ve böylece kalıcı bir marka imajının doğması.
-Sorunları önlemek vizyondur. Sorunları çözmek konvansiyondur.
-“Kesinlik hayal gücünün eksikliğinden başka bir şey değildir.”- Descartes.
-Gelecek öngörülmez ama hayal edilebilir. Vizyon da bu hayallerden oluşur.
-Vizyon aslında şirketi idealize edilmiş bir imajıdır. Bu ideale ulaşmak için sarfedilen gayrettir.
-İyi bir vizyon hem istek uyandırı hem de ilham vericidir.
-Reklamın amacı, markanın ürettiği her şeyde onun vizyonunu yansıtmaktır.
-Vizyonun ilham verici olabilmesi için markayı çok derinden anlamış olması ve bunu gelceğe yansıtmış olması olması gerekir.
-Pazarlamanın amacı, öncü olabileceğiniz bir kategori veya bir referans alanı hayal etmektir. Eğer herhangi bir piyasada ilk sırada yer almıyorsanız, o zaman piyasada birinci sırayı alabileceğiniz bir kategori yaratmanız yerinde olur.
-Yarının başarıları, bugünün hayallerinde doğar.
-“Zamana zaman tanımamız gerekir.” -Cervantes
-Bir marka harekete geçebildiği ölçüde ve hareketi de markayı vizyonuna yaklaştırabildiği ölçüde güçlüdür.
-Gözlerini kapattığınızda iç dünyanızı görürsünüz. Açtığınızda ise dış dünyayı. Bir gözünüzü açıp değerini kapadığınız zaman biraz bulanık görebilirsiniz ama vizyonunuzu bulursunuz. Teleskopla bakarken de bir gözünüzü kapatmanız gerekir.
-“Merak işçileri olmalıyız” Tom Peters.
-Merak başkalarından ilham almak demektir.
-Yaratıcılık boşlukta ortaya çıkmaz. Tüketicileri gözleyin, alışkanlıklarını yorumlayın ve davranışlarının şifresini çözün.
-Kolektif Deneyim – Kolektif Bellek
-Soru ne kadar iyi olursa, cevap da o kadar doğru olur.
-Günümüzde bilgiye ulaşmakta ziyade bu bilgi yığını içinde yolumuzu bulmak önemlidir.
-Beyin fırtınası yerine, beyin yelkenciliği…
-Kültürel çeşitlilik, milletlerin karışımı demek değildir. Farklı uzmanlık ve iş kültürüne sahip insanların bir arya getirilmesidir.
-Doğrusal düşünme tarzından kurtulmalıyız. Çözüm döngüselde…